2017’nin en çarpıcı 8 bilim haberi
2017 bilim dünyası için hem başlangıçların, hem de vedaların yılıydı.
13 yıl Satürn’ü araştıran Cassini uzay aracı ‘ölüm dalışını’ gerçekleştirirken, iki nötron yıldızının çarpışmasında yerçekimsel dalgalar keşfedildi.
Geride bıraktığımız yılın en ilginç sekiz bilim ve çevre haberini derledik.
Yıldız çarpışması
2017’de bilim insanları, Süpernova yıldız patlamaları sonucu oluşan iki ‘nötron yıldızının’ 130 milyon yıl önce çarpışmasıyla meydana gelen yerçekimsel dalgaları keşfetti.
Bahsedilen çarpışma, NGC 4993 adı verilen galakside, yaklaşık 1000 milyar kilometre uzaklıktaki Hydra Takımyıldızı’nda gerçekleşti. 130 milyon yıl önce, daha dinozorlar Dünya’da dolanırken yaşanan çarpışma o kadar uzaktaydı ki, yerçekimsel dalgalar ve ışık sadece bize kadar ulaştı.
Albert Einstein’ın ünlü izafiyet teorisinin odağındaki yerçekimsel dalgalar ve ortaya çıkardıkları ışık, dedektörler aracılığıyla ilk kez doğrudan algılanabildi.
Yerçekimsel dalgalar, birbiriyle çarpışan kara delikler ve yıldız çekirdeklerinin çökmesi gibi evrendeki şiddetli olaylar nedeniyle uzayzamanın dokusunda görülen kıpırtılar anlamına geliyor.
Bu buluş, uzaybilimciler için de ‘beklenen andı’. Altın ve platin gibi ağır kimyasal elementlerin nötron yıldızlarının bu şekilde çarpışarak birleşmeleri sonucu evrene yayılabildiği de, bu buluşla beraber ortaya çıkmış oldu.
Uzaydaki bu dalgalar araştırılarak, “Büyük Patlama”nın ve geçmişin izleri sürülebilecek.
Uzay aracı Cassini’nin ‘hoşçakal öpücüğü’
Satürn’ü araştırmakla görevli Cassini uzay aracı, yok olmasına neden olacak rotaya bu yıl girdi ve ‘ölüm dalışını’ gerçekleştirdi.
Cassini, görevi sırasında güneş sisteminin en büyük ikinci gezegenine bakışı tamamen değiştirirken,gezegenin uyduları üzerinde yaptığı yaşanılabilirlik araştırmasının sonuçları ile büyük heyecan yarattı.
Bilim insanları, Titan isimli uydunun tıpkı Dünya’da olduğu gibi mevsimsel bir döngüsü olduğunu keşfetti.
14 yıl sonra yakıtı biten Cassini’nin başı boş bir şekilde Satürn ve uyduları arasında dolaşması istenmediği için, Cassini’nin infilak etmesine yol açacak “atmosfere girme talimatı” verildi.
Satürn’ün uydusu olan Titan’ın yerçekiminden faydalanarak görevini sürsüren Cassini, her ay Titan ile bir araya gelerek ‘uzun bir ilişki’ yaşadığı için, görevin son aşamasına ‘hoşçakal öpücüğü’ adı verildi.
NASA, 2013 yılında başlayan Satürn yolculuğu sona eren Cassini için bir veda mesajı paylaştı:
“Cassini artık üzerinde çalıştığı gezegenin bir parçası oldu. Tüm bu bilim için teşekkürler.”
Trump’ın Paris Anlaşması’ndan çekilme kararı
ABD Başkanı Donald Trump, seçim kampanyası sırasında verdiği önemli vaadlerden birini yerine getirip Paris İklim Anlaşması’ndan çekilme kararı aldı.
1 Haziran’da Beyaz Saray’da yaptığı basın toplantısında anlaşmadan çekildiğini açıklayan Trump’a Demokratlar, dünya liderleri ve çevreciler tepki gösterdi.
Trump’ın koltuğunu devraldığı eski ABD Başkanı Barack Obama, bu hamlenin Trump yönetiminin “geleceği reddetmesi” anlamına geldiğini söyledi.
Kararın hemen arkasından Beyaz Saray’ın danışmanlar kurulunda yer alan SpaceX ve Tesla Yönetim Kurulu Başkanı (CEO) Elon Musk ve Disney Yönetim Kurulu Başkanı (CEO) Bob İger, bu görevlerinden istifa ettiklerini açıkladılar.
Siyasi ve ekonomik açıdan uzun dönemli sonuçları olabilecek bu karar, Trump destekçilerini ise sevindirdi.
Trump, anlaşmanın ABD’nin ‘dezavantajına olduğunu ve diğer ülkelere ABD’ye karşı ekonomik avantaj sağladığını’, artık yeni ve ‘daha adil’ bir anlaşma için de arayışa gireceğini söylemişti.
Dünya büyüklüğünde 7 yeni gezegen
Gökbilimciler Güneş Sistemi dışındaki bir yıldızın etrafında Dünya büyüklüğündeyedi gezegen keşfettiler.
Gezegenler, Dünya’dan 40 ışık yılı uzaklıkta bulunan Trappist-1 yıldızının yörüngesinde bulunuyor.
Araştırmacılar, bu yedi gezegenden sadece üçünde yaşama elverişli koşulların olabileceğini söyledi.
Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi NASA, keşfin “ikinci bir Dünya bulup bulamayacağımız değil, ne zaman bulacağımız sorusunu gündeme getirdiğini” belirtti.
Yeni akrabalarımız
200 bin yıl önce Doğu Afrika’da “insanlığın beşiği” olarak tanımlanan tek bir noktadan dünyaya yayıldığı fikri bilim dünyasında hakimken, bu yılki yeni bir araştırma ezberleri bozdu.
Kuzey Afrika’da bulunan beş yeni Homo Sapiens (modern insan) fosili, ilk insanların tahmin edilenden 100 bin yıl önce ortaya çıktığını gösterdi.
Evrim teorisiyle ilgili buluşlar, bununla sınırlı değil.
2015’te 15 iskelete ait kalıntılar incelenmiş ve insanın ataları ile ilgili algıları değiştirebilecek bulgulara rastlanmıştı. Naledi adı verilen bu türün ne kadar eski olduğuna ilişkin bir açıklama henüz getirilemezken, kalıntıların 3 milyon yıl öncesine ait olabileceği belirtilmişti.
Naledi, kafatasının yapısı, dişlerin küçüklüğü, karakteristik uzun bacakları ve modern görünümlü ayakları nedeniyle insan cinsi kategorisinde değerlendirildi.
2017’de ise, aynı araştırmayı yürüten ekip, kalıntıların sadece 200 bin- 300 bin yıllık bir geçmişi olduğunu ortaya koydu. Bu yıl açıklanan araştırma bulgularına göre Naledi, modern insanın da ait olduğu Homo sapiens ailesinin ilk örnekleriyle karşılaşma fırsatı bulmuş olabilir.
‘Büyük Amerikan Tutulması’
21 Ağustos’ta, Ay’ın dev gölgesi ABD’yi boydan boya dolaştı. ‘Büyük Amerikan Tutulması’ denilen bu olay, sadece ABD’den izlenebilecek ilk tam güneş tutulması olarak tarihe geçti.
Bu, aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri’nde 99 yıl sonra gerçekleşen ilk tam güneş tutulmasıydı.
ABD’nin batısından doğusuna uzanan ve 14 eyaleti kapsayan geniş bir hat üzerindeki milyonlarca insan, bu tarihi ana tanık olmak için sokaklara döküldü.
Çok uzaktan gelen ziyaretçi
Uzaybilimciler yıllardır yıldızlararası bir asteroidin (yıldızımsı cisimcik) ziyaretimize geleceğini tahmin ediyordu. Ekim 2017’de teleskoplar ilk kez bir astreoidi yakaladı.
Hawaii’deki araştırmacılar, hızı ve yörüngesine bakılarak Güneş Sistemi’nin dışından geldiği tespit edilen bir nesneyi keşfetti.
Pan-Starrs teleskobuyla keşfedilen bu nesneye Hawaii dilinde “uzaktan ilk kez gelen ulak” anlamına gelen ‘Oumuamua’ adı verildi.
‘Oumuamua’ isimli astreodin en ilginç özelliği, enine göre boyunun 10 kat daha uzun olması.
Antarktika’da kopan dev buzdağı
2017’de, tarihte kayıtlara geçen en büyük buzdağlarından biri, Antarktika’dan koptu. Bir Amerikan uydusu, buzdağını Larsen C Buz Sahanlığı diye bilinen bölgeden geçerken görüntüledi.
Yüzölçümü 6 bin kilometrekare olan dev buzul bloğu, Kıbrıs’ın yaklaşık üçte ikisi büyüklüğünde.
Larsen buzulundaki büyük bir çatlağı 10 yıldan uzun süredir takip eden uzmanlar, böyle bir gelişmeye zaten hazırdı. Çatlağın ayrılması 2014’ten itibaren arttı ve her an kopuş olabileceği biliniyordu.
Yeni Larsen Buzdağı kayıtlara geçen en büyük 10 buzul arasında. Ancak Antarktika’da görülen en büyük buzdağlarından çok daha küçük.
200 metreden kalın yassı buzdağı, kısa vadede çok hızla çok uzağa gitmeyecek. Kütle, bölgedeki deniz ticaret yollarında problem yaratabileceği kaygısıyla gözlem altında tutulacak.
Buzdağı, iklim değişikliğinin etkilerini inceleyen bilim insanları için de yeni bir yol haritası sunabilir.(BBC)