Firavun’un arkadaşının rengarenk mezarı, Bronz Çağı’nın New York’u, İran’daki esrarengiz duvar, kafası kesik iskeletler, Krallar Vadisi’nden yeni keşifler… Arkeologlar yaptıkları kazılarda ‘yeni dünyaları’ gün yüzüne çıkardı. İşte 2019 yılına damga vuran arkeolojik keşifler:
Kafası kesik iskeletler
İngiltere’de Great Whelnetham köyündeki Roma dönemine ait mezarlıkta kafaları vücutlarından ayrılmış iskeletler bulundu.
Suffolk’taki 4. yüzyıla ait olduğu bilinen mezarlardaki 52 iskeletin 17’sinde kafalar, bacakların yanına ya da arasına konulmuş durumdaydı.
Suffolk eyaleti, MS 1. yüzyılın ortasından MS 5. yüzyılın başlarına kadar Roma idaresi altında kaldı.
‘Firavun’un tek arkadaşının’ rengarenk mezarı
Mısır’da, renkli kabartmaları olan yazıtlarla süslenmiş mezar bulundu.
Kahire’nin güneyindeki Sakara’ya yakın noktadaki mezar, yaklaşık 4400 yıl önce Mısır’ı yöneten Beşinci Hanedan dönemine ait. ‘Firavun’un tek arkadaşı’ yazısının bulunduğu mezarın Khuwy adında kıdemli bir yetkiliye ait olduğuna inanılıyor.
Renkleriyle de dikkat çeken mezarda yelkenli gemilerin tasvirleri, tarlada çalışan Mısırlılar ve tanımlanması zor olan karmaşık desenler yer alıyor.
Afrika dışındaki en eski Homo sapiens kalıntısı
Yunanistan’da bulunan 210 bin yıllık olduğu düşünülen kafatası parçaları Homo sapienslerin Afrika’dan Avrupa’ya tahmin edilenden çok daha önce geçtiğini gösterdi.
İncelenen iki kafatasından biri olan ve bulundukları mağara nedeniyle Apidima 2 olarak adlandırılan kafatasının 170 bin yaşında olduğu fakat bir Neanderthale ait olduğu tespit edildi. Bilim insanlarını şaşırtan bulgu ise en az 40 bin yıl daha yaşlı olduğu tespit edilen diğer kafatası oldu. Zira bu kalıntının bir Homo sapiense ait olduğu belirlenmişti.
Böylece Apidima 1 adı verilen kafatası Afrika kıtası dışında ve dolayısıyla Avrupa’da bulunan en eski Homo sapiens kalıntısı oldu.
Krallar Vadisi’nde yeni keşifler
Krallar Vadisi’nde, yaklaşık 3000 yıl önce kraliyet ailesinin gömüldüğü yerde çok sayıda keşif yapıldı. Mısırlı arkeologlar o dönemde işçilerin mezarlar için malzeme ürettikleri bir atölye kompleksi buldu. Ayrıca bölgede çanak çömlek boyama, mobilya üretimi ve altın temizleme atölyeleri de ortaya çıkarıldı. Mumyalamadan kalan keten, ip ve diğer malzemelerin bulunduğu bir oda da gün yüzüne çıkarıldı.
Vadide ekmek pişirmek ve yiyecek, su depolamak için kullanılan bir alan da bulundu. Ayrıca ‘güçlü firavun’ Hatshepsut’un mezarının yakınında iki kadın mumyasına ulaşıldı.
‘Bronz Çağı’nın New York’u’
İsrail’in Tel Aviv kentinin 30 kilometre kuzeyindeki En Esur kazı alanında 5000 yıllık bir antik kent keşfedildi. Arkeologlara göre kent şehir planlamacılığının tahmin edilenden çok önce yapılmaya başlandığını gösteriyor.
Bölgedeki en büyük Bronz Çağı kenti olan ve 65 hektarlık bir alana yayılan kent, dönemin New York’u olarak adlandırılmaya başlandı.
Kazı bölgesinde yerleşim alanları, sokaklar, pasajlar, bir tapınak gün yüzüne çıkarıldı. Ayrıca o döneme ait çanak çömlekler ve aletler de bulundu.
30 ahşap lahit
Mısır’ın güneyindeki Luksor’da 30 ahşap lahit keşfedildi. Asasif gömütündeki kazı çalışmalarında bulunan lahitler mumyalarla birlikte ‘iyi korunmuş’ durumdaydı. 19’uncu yüzyılın sonundan bu yana ilk kez içinde insan mumyaları olan bu kadar çok lahit keşfedildi.
3 bin yıl önce kurulan 22’nci hanedanlığa ait olduğu belirlenen mumyaların üst düzey rahipler ve yakınlarına ait olduğu tahmin ediliyor.
23 erkek, 5 kadın ve 3 çocuğun bulunduğu lahitlerin üzerindeki siyah, yeşil, kırmızı ve sarı renkli yılan, kuş ve lotus çiçeği süslemeleri yer alıyor.
Luksor’da en son 1881 ve 1898 yıllarında firavun mezarları tespit edilmişti.
2200 yıllık savaşçı mezarı
İngiltere’deki 2200 yıllık bir mezarda, Demir Çağı kalkanı, bir savaş arabası ve şaha kalkmış bir pozisyonda gömülmüş iki midilli kalıntısı ortaya çıkarıldı.
Ülkedeki en önemli keşiflerden biri olarak adlandırılan kazı çalışmalarında yaklaşık 75 santimetre çapındaki savaş kalkanının üzerinde dikkat çeken süslemeler bulunuyor.
Mezarda ayrıca biri bronz, diğeri camdan yapılmış iki küçük broş da gün yüzüne çıkarıldı.
İran’daki esrarengiz duvar
İran’ın batısındaki Serpol Zehap şehrinde yaklaşık 115 kilometre uzunluğunda tarihi bir duvar ortaya çıkarıldı. Kuzeydeki Bamu Dağları’ndan güneydeki Zhaw Marg köyü yakınlarındaki bir bölgeye doğru, uzanan Gawri duvarının hacminin yaklaşık bir milyon metreküp taş olduğu tahmin ediliyor.
MÖ 4. ila MS 6. yüzyıllar arasında yapıldığı belirtilen taş duvar boyunca yıkılan yapıların kalıntıları da yer alıyor. Bölgede çalışan arkeologlar, yapıyı kimin hangi amaç için yaptığını bilemediklerini açıkladı.
Sıradışı kafatası miğferi
Ekvador’un Salango bölgesinde yapılan kazılarda eşine ilk kez rastlanan kafatasında miğfere sahip çocukların kalıntılarına ulaşıldı. Bu miğferlerin diğer çocukların kafataslarından yapılmış olması arkeologları şaşırttı.
Araştırmaya göre ilk çocuk, öldüğünde 18 yaşındaydı. Kafatasına giydirilen kafatası miğferinin 4 ile 12 yaş arasındaki bir çocuğa ait olduğu tahmin ediliyor. 6-9 aylık olduğuna inanılan ikinci çocuğun giydiği kafatası ise 2-12 yaş arasındaki bir diğer çocuğa ait.