Türkmenistan’da yolsuzluk gerekçesiyle toplu gözaltılar başladı
Haziran ayının başında Türkmenistan’da yeni kurulan Ekonomik Suçlarla Mücadele Kurumu, ilk faaliyetlerini bölgelerde memurları tutuklamakla başladı.
Türkmen İnsan Hakları Girişimi’nin elde ettiği bilgilere göre, Lebap eyaletinde 11 kişi tutuklandı. Tutuklananların savcılar, valilik ve banka çalışanları olduğu belirtildi. Daşoğuz eyaletinde ise iki üç yıl önce zuhur eden vakalardan dolayı 15 kişi gözaltına alındı. İki olayda da tutuklama gerekçesi olarak yolsuzluk ve rüşvet gösterildi.
Türkmen İnsan Hakları Girişimi’nden yapılan yazılı açıklamada, bu yapılanların etkinliğini göstermek için çaba harcayan kurumun gösteri coşkusu olduğu kaydedildi. Ve bu tutuklamaların sonucunda bölgedeki memurlardan kâr güden Aşkabat’taki üst düzey bürokratların Ekonomik Suçlarla Mücadele Kurumu başkanlığı ile hesaplaşma süreci başlattığı iddia edildi.
Daha önce, 12 Nisan’da Cumhurbaşkanı Gurbanguli Berdimuhamedov, hükümet ve savcılıkta ‘temizlik’ sürecine start vermişti. Ve o dönemde içişleri bakanlığı ve savcılıkta çalışan onlarca memur görevinden alınmıştı.
Bu ‘temizlik’ten tam bir ay sonra Yargıtay Başkanı Begenç Çarıyev, bakanlar kurulunun genişletilmiş toplantısında yolsuzlukla mücadele operasyonları kapsamında yapılan faaliyletler ile ilgili rapor sunmuştu. Raporda gözaltına alınan ve tutuklanan şüpheli memurların lüks evleri ve dairelerinde büyük miktarda nakit para, altın takılar ve külçe altınların bulunduğuna dair video kanıtlar göstermişti.
Nisan-Mayıs döneminde tutuklanan ve gözaltına alınanlar arasında içişleri bakanlığı ve savcılık çalışanlarının yanı sıra petrol ve gaz sektöründe üst düzey konumlarda bulunan şahıslar da bulunmuştu.
Özgür Avrupa Radyosu’nun (Radio Free Europe/Radio Liberty, RFE/RL) Orta Asya Bürosu’nun o dönem yaptığı haberlerinde Türkmenistan’ın eski Başsavcısı Amanmırat Hallıyev’in de 50 savcılık çalışanı ile beraber tutuklandığı ifade edilmişti. Ve Mayıs ayında başbakan yardımcısı Batır Ereşov’un bu yolsuzlukla mücadele kampanyası sırasında intihar ettiği iddia edilmişti.
Aşkabat’tan ve iktidara yakın medya kuruluşlarından, bu olaylar ile ilgili hiçbir açıklama gelmemişti.