İngiltere ve AB Brexit konusunda anlaştı: Şimdi ne olacak?
ngiltere Başbakanı Theresa May, Avrupa Birliği ile Brexit sürecinin nasıl işleyeceğine dair sonunda bir anlaşmaya vardı.
Brexit referandumunun üzerinden iki yıl geçmişken ülkesinin AB’den nasıl ayrılacağına dair Brüksel ile anlaşan May için asıl süreç ise şimdi başlıyor.
May için en tehlikeli süreç ve başbakanlığının en kritik dönemeci bugün itibariyle keskinleşecek.
May, Salı akşamı Başbakanlık konutunda teker teker ağırladığı kabine üyelerine anlaşmanın detaylarını sundu.
Bakanların yanlarına Brexit anlaşmasının metnini almasına izin verilmezken, en az 500 sayfa olan anlaşmaya şimdiden yüksek sesli itirazlar yöneltiliyor.
Özellikle de koyu Brexit taraftarı olan kabine üyeleri May’in başını ağrıtıyor.
İngiliz liderin sadece kabinesini değil, daha sonra İngiltere parlamentosunu da ikna etmesi gerekecek ki bu aşama daha da çetrefilli.
Bugün TSİ 17:00’de May kabinesi ile bir araya gelecek; Brexit anlaşmasının kaderi, bu toplantının ardından biraz daha netleşecek.
Diğer yandan İngiltere’nin para birimi sterlin, Brexit konusunun kesinliğe kavuştuğuna dair piyasa beklentileriyle dolara ve euroya karşı değer kazandı.
Haberlerin ardından sterlin dolar karşısında yüzde 1,4 yükseldi.
Bundan sonra Brexit ile ilgili atılan her adım piyasalar için de bir sınav niteliğinde.
Bu aşamadan sonra neler olabileceğini ve sürecin nasıl işleyeceğini sizin için derledik.
Anlaşmada neler var?
İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkış tarihi olarak belirlenen 29 Mart 2019 tarihinin ardından nasıl bir geçiş döneminin olacağı ve geçiş döneminin ne kadar süreceği, bunun ardından İngiltere ve AB arasındaki ilişkilerin nasıl şekilleneceği bu anlaşma sayesinde belirlenecek.
Henüz May ve AB arasında mutabakata varılan anlaşmanın detayları belli değil.
Ancak Brüksel’e dayandırılan ve basına sızdırılan birtakım bilgiler var.
Şimdiye kadar May’in üzerinde çalıştığı taslağa en büyük tepki, Brexit yanlısı isimlerden geliyordu.
May’in Avrupa Birliği ile serbest ticaret koşullarını sürdürme arzusu en çok eleştirilen noktaydı.
Sürdürülen müzakerelerde bir diğer anlaşmazlık noktası ise İrlanda ve Kuzey İrlanda sınırına fiziksel sınır kontrolleri getirilmeden ilişkilerin nasıl sürdürüleceğine dairdi.
İngiltere’nin bir anlaşma olmadan AB’yi terk etmesi durumunda, Kuzey İrlanda için ‘backstop’ denen uygulamanın devreye girmesi konusunda daha önce mutabakat sağlanmıştı.
May ve AB arasında varılan anlaşmada, bu backstop denen sürecin ve işlemin nasıl işleyeceği yer alıyor.
Guardian gazetesine göre, İngiltere ve AB’den eşit sayıda üyelerin olacağı bir kurul, ‘backstop’ denen sürecin ne zaman sona ereceğine karar verecek.
Yine Guardian’a göre Temmuz 2019’da İngiltere’nin ticari olarak geçiş sürecinde mi kalması gerektiği yoksa serbest ticaret koşullarına tamamen geçmeye hazır mı olduğu gözden geçirilecek.
Gazeteye göre, backstop sürecinin işlemesi takdirinde kabine kaynakları Kuzey İrlanda’ya özel bir statü verilmeyeceğini öne sürüyor; ancak Brüksel’deki kaynaklar ise gümrük birliği ve tek pazar cephesinde bölgenin özel bir statüsü olacağını belirtiyor.
Anlaşmaya da en çok bu açıdan karşı çıkılıyor. Brexit yanlısı isimler, Kuzey İrlanda’yı AB’ye daha çok yakınlaştıracak bir anlaşmaya karşı.
Anlaşmada ticaret ve Kuzey İrlanda dışında da başlıklar yer alıyor.
29 Mart 2019’dan sonra AB ve İngiltere vatandaşları için hakların nasıl düzenleneceği ve İngiltere’nin AB’den ‘boşanmak’ için ödemesi planlanan 39 milyar sterlinlik bütçenin de detayları belli olacak.
May’in kabinesi anlaşmayı destekleyecek mi?
May’in 22 kişilik kabinesinde en az 10 bakan sıkı bir Brexit destekçisi.
May’in hükümetini oluşturan kendi partisi Muhafazakar Parti’nin Brexit destekçileri ile Demokratik Birlik Partisi (DUP), anlaşmayı reddedebileceklerine dair önceden sinyal vermişti.
Brexit yanlısı kabine üyeleri ile diğer parlamento üyeleri, Avrupa Birliği’ne boyun eğen bir anlaşmanın Brexit referandumuna ihanet olacağını ve İngiltere’yi AB’nin boyunduruğuna sokacağını öne sürüyor. İtirazlarının en temel noktasını bu oluşturuyor.
Kabinedeki Avrupa yanlısı bakanlar ise sakin olunması gerektiğini ve May’in bu krizin üstesinden geleceğini düşünüyor.
May, Avrupa karşıtı 9 bakanının eninde sonunda anlaşmaya onay vereceğine yönelik hesaplar yapıyor.
Şimdiye kadar kim, ne yorum yaptı?
Brexit’in önde gelen isimlerinden, eski dışişleri bakanı olan Muhafazakar Parti milletvekili Boris Johnson ve yine Muhafazakar Parti milletvekili Jacob Rees-Mogg, hızlı bir şekilde anlaşmaya karşı olduklarını açıkladı.
Muhafazakar Parti’nin eski liderlerinden olan Iain Duncan Smith, ‘May’in başbakanlığının sayılı günleri kaldığını’ öne sürdü.
Muhafazakar Parti milletvekili Julian Smith ise anlaşmanın parlamentodan geçeceğine emin olduğunu, Ulaşım Bakanı Chris Grayling de ‘biraz sakin olunması gerektiğini’ ifade etti.
Muhalefet ne diyor?
İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn, “Bu müzakerelerin çılgın bir şekilde yürütülmesinden anladığımız üzere bu anlaşmanın ülke için iyi olması ihtimali bulunmuyor” yorumunu yaptı.
Telegraph gazetesine göre dört muhalefet partisi ortak bir mektup yazarak, “anlaşma üzerine gerçekten anlamlı bir oylamanın” yapılması talebinde bulundu.
İngiltere Parlamentosu’ndan anlaşma geçer mi?
May’in kabinesinin onay vermesi halinde anlaşma parlamentonun önüne gelecek.
Avam Kamarası’ndaki matematik çok da May lehine görünmüyor.
DUP ve İşçi Partisi’nin anlaşmaya karşı oy vereceği düşünülüyor. Muhafazakar Parti’den de 25 milletvekilinin anlaşmaya karşı çıkacağı düşüncesi aritmetiği zorluyor.
O yüzden May, öncelikle DUP’un oylarına ardından da İşçi Partisi’ndeki muhaliflerin oyuna ihtiyaç duyacak.
Anlaşma parlamentodan geçmezse ne olur?
Bu noktada İngiltere’nin AB’den anlaşmasız ayrılması gündeme gelir. Bu da özellikle piyasalar ve iş dünyası için büyük bir belirsizlik anlamına geliyor.
Bu durumda hükümetin ne yapılacağına karar vermesi gerekecek.
Brexit kapsamında yürürlüğe konan kanunlara göre 21 Ocak 2019, AB ile anlaşmanın yapılması için belirlenen son tarih.
Eğer bu tarihe kadar Brexit cephesinde ne yapılacağı konusunda bir kesinlik sağlanamazsa, hükümetin 5 gün içinde sonraki planının ne olduğunu açıklaması gerekiyor.
Ancak olayların bu aşamaya gelmesi, May’in başbakanlığının sona ermesi ve ülkede yeni seçimlerin yapılması anlamına gelebilir.
29 Mart’a kadar AB ile yeni bir anlaşmanın yapılması, İngiltere’nin AB’den anlaşmasız ayrılması ya da yeni bir referandumun yapılması bile söz konusu olabilir.
AB cephesinde durum ne?
Brüksel bu aşamada Londra’dan gelecek haberleri bekliyor.
Eeğer Londra’da kabine onay verirse anlaşmaya sonlandırılmış gözüyle bakılacak.
Financial Times, Brüksel’deki kaynaklarına dayandırdığı haberinde bugün Avrupa Birliği büyükelçilerinin bir toplantı yapacağını yazdı.
Londra’dan yeşil ışığın gelmesi takdirinde ise Pazartesi günü AB bakanlarının katılacağı bir toplantı düzenlenecek.
Eğer olur da Londra’da işler anlaşma lehine giderse 25 Kasım’da Avrupa liderleri düzeyinde özel bir zirvenin yapılması planlanıyor.(BBC)