Türk Lirası’ndaki değer kaybı hızlandı
Türk Lirası’ndaki değer kaybı, Rahip Brunson krizinden bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Dolar 6,90, Euro ise 7,50 TL seviyeleri ile rekor kırdı. Ekonomistlere göre, Hazine’yi güçlendirmeden TL’de iyileşme kolay değil.
Ekonomide koronavirüs kaynaklı endişeler, Türk Lirası’ndaki değer kaybını hızlandırdı. Türk Lirası, Nisan ayı başından beri Dolar karşısında yüzde 4’ten fazla değer kaybetti. Yılbaşından bu yana gerçekleşen değer kaybı ise yüzde 16’yı aştı. Dolar kuru 6,90, Euro kuru ise 7,50 TL seviyeleri ile tarihi rekor kırarken, DW Türkçe’ye konuşan ekonomistlere göre Hazine güçlenmedikçe ve salgın önlemleri için yeni kaynak bulunmadıkça TL’deki değer kaybı sürecek.
“BDDK’nın kararı etkili oldu”
Alnus Yatırım Araştırma Müdürü Yunus Kaya, dolar kurundaki artışta Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) yurtdışı swap limitini özsermayenin yüzde 1’ine indirilmesi kararının etkili olduğunu söylüyor. Karar sonrasında 6,68 seviyesinde olan dolar kurunun 6,90 seviyelerine çıktığına işaret eden Kaya, yalnızca son birkaç günde TL’de yaşanan değer kaybının yüzde 2,5 seviyesine ulaştığını ifade ediyor. Yunus Kaya, “Oysa bu son üç günde gelişmekte olan ülke paraları ortalamada yüzde 0,6 değer kaybetmişti” diyor. Türkiye’nin Mayıs ve Haziran aylarındaki yoğun dış borç vadelerinin dolması ile birlikte, dolar kurundaki yükselişin daha fazla hissedildiğini kaydeden Kaya, “Türkiye’nin G20 ülkeleri ile swap için görüşmeler yaptığına dair açıklamalar basına yansımıştı. Çin, Brezilya gibi ülkelerle yapılacak yüklü swap anlaşmaları, iç talebi tatmin ederse kurda rahatlama görülebilir” diyor.
“Tehlikeli bir dönemden geçiyoruz”
Türk Lirası’ndaki kayıplar, gelişmekte olan diğer ülke paraları ile benzerlik taşıyor. Ancak Türkiye ekonomisindeki zayıflıklar diğer para birimlerinden daha fazla Türk Lirası’na olan güvensizliği artırıyor. İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Alçın, son bir ayda TL’deki değer kaybının Brezilya, Güney Afrika ve Meksika gibi gelişmekte olan ülkelerin para birimlerindeki kayıplara yakın olduğunu söylüyor. Salgının yarattığı endişeler nedeniyle küresel çapta dolara olan talebin arttığını dile getiren Prof. Alçın, “TL açısından küresel gelişmelerin yanı sıra, ülke risk priminin yüksekliği gibi nedenlerle kayıp arttı” diyor. Borsa tarafında ise BİST-100 Endeksi’nin diğer ülke borsalarıyla paralel bir şekilde yükseliş eğiliminde olduğunu kaydeden Alçın, “Borsalarda fırsat alımları olduğunu görüyoruz. Piyasada dalgalı seyrin yüksek olduğu, tehlikeli bir dönemden geçiyoruz” diye konuşuyor.(DW)