Artan petrol fiyatları küresel enflasyonu tetikliyor
Petrol fiyatlarının varil başına 100 dolar bandına yaklaşmasıyla artan yakıt ve nakliye fiyatları, başta gıda fiyatları olmak üzere küresel enflasyonu artırırken, tüketicilerin alım gücünde de büyük düşüşler yaşanmasına neden oluyor.
Geçen yıl yaklaşık yüzde 50 artan Brent tipi ham petrolün varil fiyatı, bu yıl da şu ana kadar yüzde 14 daha artarak varil başına son 7 yılın en yüksek seviyesi olan 90 doların üzerine çıktı.
Uluslararası finans kuruluşları, kısıtlı petrol üretim kapasitesi ve Orta Doğu’nun yanı sıra Rusya ile Ukrayna arasında artan jeopolitik gerginlikler nedeniyle petrol fiyatlarının orta vadede 100 dolar bandını aşabileceği tahmininde bulunuyor.
Yüksek petrol fiyatları, üretim, navlun ve nakliye maliyetlerinde artışa neden olurken, bu durumun enflasyonun hali hazırda tüm dünyada yüksek olduğu bir döneme denk gelmesi endişelere neden oluyor.
ABD’de enflasyon yüzde 7 ile son 40 yılın en yüksek seviyesinde seyrederken, İngiltere’de de yüzde 5,4 ile son 30 yılın zirvesinde bulunuyor. Avrupa’da da yıllık enflasyon Aralık 2021’de yüzde 5 ile 1997’den bu zamana kadarki en yüksek seviyeye çıkmıştı.
Petrol fiyatları neden yükseliyor?
Doviz.com’un haberine göre Kovid-19 salgınının başlangıcında ülkelerin kapanması nedeniyle petrol fiyatlarında hızlı bir düşüş yaşanmış, Batı Teksas türü (WTI) petrolün fiyatı kısa bir dönem için sıfırın altına düşmüştü. Fiyatlar, ekonomilerin tekrar açılmasının ardından arzın talebi karşılayamaması nedeniyle hızlı bir yükseliş dönemine girdi.
Başta ABD olmak üzere Batılı petrol şirketleri, çevresel etkilerden ötürü siyasiler ve sivil toplum örgütleri tarafından uygulanan baskıların yanı sıra arz fazlası yaratarak petrol fiyatlarının düşmesine neden olmamak için petrol üretimlerini sınırlı tutuyor.
Orta Doğu, Libya ve Kazakistan’da yaşanan siyasi çalkantılar da bu bölgelerde petrol üretiminin artırmasına engel oluyor.
Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik olası bir işgal senaryosu da petrol piyasalarındaki risk algısını artırarak fiyatların tırmanmasını destekliyor. Günlük yaklaşık 10 milyon varil petrol üreten Rusya, küresel petrol üretiminin yaklaşık yüzde 10’unu yapıyor.
Avrupa’nın doğal gaz ithalatının yüzde 40’ını karşılayan Rusya’dan gaz sevkiyatında sorun yaşanma ihtimali de petrol fiyatlarında yine yukarı yönlü baskı yaratacak bir unsur olarak ön plana çıkıyor.
Petrol talebinin hızla artmasına rağmen Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve Rusya önderliğindeki OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubu, üretimi aynı hızda artırmak konusunda temkinli davranmayı tercih ediyor.
OPEC+ grubu, son olarak 2 Şubat’ta, günlük 400 bin varillik kademeli üretim artışı planına mart ayında da devam etme kararı almıştı.
Petroldeki yükseliş enflasyonu da olumsuz etkiliyor
Gelişmiş ve gelişmekte olan çok sayıda ülkede tüketiciler için artan petrol fiyatları, gıdadan ulaşıma çok sayıda sektörü de doğrudan etkiliyor.
Vatandaşların bütçelerinde enerjinin payı giderek artarken, diğer ürünlere ve hizmetlere ayrılan kaynak azalıyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü tarafından hazırlanan gıda fiyat endeksi, enerji fiyatlarındaki artış, tedarik zinciri sorunları ve nakliye maliyetlerinin etkisiyle geçen yıl bir önceki yıla kıyasla yüzde 28 artış gösterdi.
Tüketiciler petrol ve doğal gaz fiyatları nedeniyle zorluk yaşarken, merkez bankaları da beklenenden daha hızlı faiz artırarak ekonomilerdeki büyümenin yavaşlamasına yol açmak istemiyor.
Dünyanın en çok benzin tüketilen ülkesi ABD’de yüksek petrol fiyatları ABD Başkanı Joe Biden’ın da gündemindeki ana konularından birisi haline geldi. Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, 9 Şubat’ta yaptığı açıklamada, petrol fiyatlarının düşürülmesi için çok sayıda üretici ülkeyle temasa geçtiklerini söylemişti.
Ham petrolün fiyatı, ABD’de benzin fiyatının oluşumundaki maliyetin yaklaşık üçte ikisini teşkil ediyor ve bu durum, ülkedeki tüketicileri doğrudan etkiliyor. Ülkede benzinin galon fiyatı, geçen yılın 3’üncü çeyreğinde 3,47 dolara çıkarak 2014’ten bu yanaki en yüksek seviyesine ulaşmıştı.
ABD merkezli finans kuruluşlarının tahminlerine göre, Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varil başına 100 dolar bandının üzerine çıkması halinde, ülkede yüzde 7 civarında bulunan tüketici fiyat endeksi yıllık bazda yüzde 10’a çıkabilir.
Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından yayımlanan “Ocak 2022 Dünya Ekonomik Görünümü” raporuna göre, artan petrol ve enerji maliyetleri nedeniyle enflasyon tüm dünyada yüksek kalmaya devam edecek. IMF, bu yıl fiyat artışlarının gelişmiş ekonomilerde ortalama yüzde 3,9, gelişmekte olan ekonomilerde ise ortalama yüzde 5,9 olacağı tahmininde bulunuyor.
Avrupa’da enerji faturaları artırıyor
Avrupa İstatistik Ofisinin (Eurostat) 2 Şubat’ta açıkladığı verilere göre, Avro Bölgesi’nde yüksek petrol ve gaz fiyatlarının tetiklediği enflasyon, üst üste üçüncü ay rekor seviyeye çıktı.
Almanya şoförler organizasyonu ADAC, ülkede benzin fiyatlarının litre başına 1,7 avro ile rekor seviyeye ulaştığını belirterek, fiyatlardaki yükselme eğiliminden ötürü derin endişe duyduklarını ifade etti.
İngiltere’de ise enerji denetim kuruluşu Ofgem, 3 Şubat’ta yaptığı açıklamada, perakende gaz ve elektrik fiyatlarındaki “üst fiyat limiti”nin 1 Nisan’dan itibaren yüzde 54 artırılacağını duyurdu.
Ofgemin açıklamasında, “Söz konusu artışın birçok insan için son derece endişe verici olduğunu biliyoruz. Enerji faturasını ödemekte zorlanan müşteriler, tedarikçileriyle iletişime geçmelidir.” ifadeleri kullanıldı.
Bank of Americanın tahminlerine göre, Avrupa’da vatandaşlar bu yıl enerji için iki yıl öncesine göre ortalama yüzde 54 daha fazla ödeme yapmak zorunda kalacak.
Avrupa Komisyonu da dün yaptığı açıklamada, yüksek enerji fiyatları nedeniyle Avro Bölgesi enflasyon tahminini bu yıl için yüzde 2,2’den yüzde 3,5’e yükselttiğini duyurdu.