Astana, Trump’tan ne bekliyor? [Analiz]
8 Kasım 2016 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) gerçekleşen başkanlık seçimlerinde Demokrat partili eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton değil, tüm tahminlerin aksine Cumhuriyet partisi adayı milyarder Donald Trump kazandı. Bu bağlamda, Kazakistan.kz ekibi, Kazakistan’ın önde gelen politologlarının ‘ABD’deki seçim hakkındaki düşüncelerini sizler için derledi.
-‘ABD politikası daha öngörülemez hale geldi’
Anna Gusarova (Orta Asya Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Başkanı), seçim kampanyasında Trump’ın sloganı “Amerikayı yeniden harika yap” olmasına rağmen, etkisi azaldığı iddia edilmeye başlayan ABD’nin dış politikadaki hamlelerini değerlendirmek oldukça zor olduğunu, hatta Cumhuriyetçilerin iktidara gelmesiyle ABD politikasının daha öngörülemez hale geleceğini söyledi.
-‘ABD, daha çok iç sorunlarını çözmeye yoğunlaşacak’
Zamir Karajanov(Politalog), Clinton’un değil, Donald Trump’ın seçimde önde gelmesinden dünyayı daha ilginç olaylar beklediğini, Trump’ın kazanmasıyla dünyadaki ‘Amerika yüzyılının’ kapanacağını iddia etti. ‘Amerika yüzyılı’ teriminin 1941 yılında ‘Life’dergisinde ilk defa kullanıldığını belirten Karajanov, dergi editörünün ABD’nin yükselerek küresel hegemonyayı ele geçireceğini ilk defa o zaman dillendirdiğini söyledi ve onca yıl, onca başkandan sonra Trump’ın seleflerinden daha farklı bir bakış açısına sahip olduğunu, daha farklı bir politika izleyeceğini açıkladı. Karajanov, Trump’ın ABD çıkarına NATO’nun maliyetinin büyük kısmını Avrupalı müttefiklere paylaştırmak istediğini, aynı zamanda Asya ve Avrupa’nın bölgesel güvenliğini de bölgedeki müttefiklere devretmek niyetinde olduğunu belirtti ve ABD’nin daha çok iç sorunlarını çözmeye yoğunlaşacağı iddiasında bulundu. Karajanov ayrıca, ABD’deki seçimleri ünlü Kazak politolog Aydos Sarım gibi ‘Amerikan siyasetinin geleneklerinde bir kırılmanın önü daha açılacak mı?’ diye takip ettiğini, yani ‘Afro-Amerikan kökenli başkandan sonra bir kadın aday başkan olabilecek mi?’ sorusuyla beklediğini, ancak beklentilerinin gerçekleşmediğini itiraf etti.
-‘ABD’nin Orta Asya politikası değişmeyecek’
Gusarova, ABD’nin Orta Asya politikasının bütün olarak değişmeyeceğini ifade etti, ancak son 12 senede ilk defa Cumhuriyet partisi adayının seçim öncesinde Orta Asya ile ilgili bir açıklama yapmasından dolayı ABD dış politikasındaki Orta Asya’nın ağırlığının artma ihtimali olduğunu kaydetti. Son yıllarda bölgedeki anti-Amerikan duygularının yükseldiğine dikkat çeken Gusarova,’yumuşak güç’adlı planı ve hedefleri çerçevesinde ABD’nin demokrasi teşviki politikasından asla vazgeçmeyeceğine emin olduğunu söyledi.
-‘ABD, ‘Nükleer Kulüp’ üyesi olarak Orta Asya devletlerinin güvenliğini temin etmek zorunda’
Son çeyrek asırda Amerikan yönetiminde birkaç kez değişiklik yaşanmasına rağmen ABD-Kazakistan ikili ilişkilerinin pek değişmediğini dile getiren Karajanov, George W. Bush’un başkanlık döneminde ABD’nin BG Group şirketinin, Barack Obama’nın döneminde diğer Amerikan şirketi ConocoPhillips’in Kaşagan’dan çekildiğini, yerini Çin şirketlerine bıraktığını hatırlattı ve beklentilerin aksine büyük petrolün, ABD için çekici bir mıknatıs olmadığını kaydetti. Trump’ın daha çok tecrit politikasının destekçisi olduğunu söyleyen Karajanov, böylece ABD’nin Orta Asya’daki varlığının azalma ihtimali olduğunu ifade etti. Aynı zamanda Washington’un, Orta Asya’da bölgesel ekonomik projelerin uygulanmasını destekleme amacıyla, CASA-1000 ve TAPI gibi projeleri başlattığını, C5+1 platformu kurduğunu kaydeden Karajanov, ABD’nin Afganistan’a insani ve eğitim projeleri dahil olmak üzere birçok alanda yardım sağladığını, ‘Nükleer Kulüp’ üyesi olarak Orta Asya devletlerinin güvenliğini temin etmek zorunda olduğunu hatırlattı.
-‘ABD’de Devlet Başkanı tek başına karar vermiyor’
Kazakistan’ın çok vektörlü politikasının ABD’nin bölgedeki çıkarlarına ters gelmediğine değinen Karajanov, ABD’de devlet başkanının tek başına karar vermediğini, belli gruplarla lobi yapılarının karar verme sürecine etkilediğini vurguladı ve bu nedenle seçim kampanyasında vaad edilenlerin sonradan yapılmadığını açıkladı. Karajanov örnek olarak, Obama’nın Guantanamo hapishanesini kapatacağını ve müslüman ülkeler ile Batı arasındaki ilişkilerini yeni bir düzeye getireceğini vaad ettiğini hatırlattı.
Seçim kampanyası döneminde Trump’ın çoğu konuda Cumhuriyet partisindeki muhaliflerini ikna edemediğine dikkat çeken Karajanov, ABD devlet başkanının Orta Asya’ya çok fazla önem vermesinin parti içinde siyasi kriz yaratacağını iddia etti. Karajanov örnek olarak, Trump’ın partideki muhaliflerinden biri, Kazakistan’ın ABD’deki siyasi çevreler için çok bir önem ve ilgi teşkil etmediğini, sadece Rusya ve Çin ile ilişkilerin prizmasından değerlendirildiğini ifade etti.
-‘Eski Sovyet topraklarında bir denge sağlanması için Clinton devlet başkanı olmalıydı’
Risk değerlendirmesi ekibi başkanı Dosım Satpayev, Trump’ın dış politika ile ilgili programının daha gerçekçi olduğunu ve bu politikanın Rusya’da büyük ilgi gördüğünü belirtti. Trump’ın döneminde ABD’nin 18. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başında olduğu gibi izolasyoncu bir politika izleyeceğini söyleyen Satpayev, kendisinin Clinton’un pozitif ayrımcılık politikasını Kazakistan çıkarlarına daha uygun bulduğunu ifade etti ve Astana’nın hem Demokratlarla, hem Cumhuriyetçilerle çalışma deneyimine sahip olması nedeniyle kimin kazanacağının çokta önemli olmadığını vurguladı.
Kazakistan’da bulunan Amerikan şirketlerinin maden ve petrol sektörüne 30 milyar dolar yatırdığını ifade eden Satpayev, mevcut dev petrol ve gaz şirketlerinin Demokratlar ve Cumhuriyetçiler ile bağlantılı olduğunu, ancak Amerikan Lobicilerinin Kazakistan’da doğrudan değil, Rusya üzerinden etkisini göstereceğini bildirdi. Trump’ın Rus istilacı politikasına onay vereceğini iddia eden Satpayev, eski Sovyet topraklarında bir denge sağlanması gerektiğine inandığını dile getirdi ve bu konuda Clinton’u tercih ettiğini itiraf etti.