İki kat hızlı erimeye başlayan buzullar Rusya’yı endişelendiriyor
Yer kürede bulunan buzulların normalden daha hızlı erimesi, küresel iklim değişikliğinin en büyük belirtilerinden birisi.
Rusya’daki küresel ısınmanın ana belirtilerinden birisi olan Altay Dağlarındaki Aktru buzulu, 2020’de iki kat daha hızlı eridi.
Tomsk üniversitenin buzul iklim bilimi laboratuvarı başkanı Alexander Erofeev’in TASS’a yaptığı açıklamada, geçtiğimiz yıl boyunca 5 kilometre karelik bir alanda bulunan buzul kütlesindeki erimenin sonucu yükseklik kayının 10 metreyi bulduğu belirtildi.
2020’nin bir önceki yılla karşılaştırıldığında erimenin daha fazla ve hızlı olduğu vurgulanıyor.
Buzul erime verilerinin merkezi İsviçre’nin Zürih kentinde bulunan Dünya Buzul İzleme merkezine (World Glacier Monitoring) düzenli olarak gönderildiğini Altay Dağlarındaki buzul kütlesinin incelemeye başlanmasından önce Rusya’da düzenli ölçümlerin yapıldığı iki buzul kütlesinin olduğunu ve bu ikisinin de Kafkasya’da bulunduğunu söyledi.
Altay dağlarında elde edilen veriler, 60 yılı aşkın gözlem tarihinde elde edilen verilerden daha hızlı bir erimenin geröekleştiğini gösterdi.
Sanayi Devrimi öncesi döneme kıyasla 2020’de hava sıcaklığı 1,2 santigrat derece arttı. Sıcaklıkların normalin üzerinde seyretmesi sonucu buzullar eriyerek suya dönüşüyor. Son iki yıl yaşanan az kar yağışı ve yazın ortalamanın üzerinde seyreden sıcaklıklar sebebiyle buzullarda erimeye devam ediyor.
Altay Dağları’ndaki Aktru Buzulu, tüm Orta Asya’da iklim değişikliğinin ve onun getirdiği tehlikenin geldiği boyutu gösteren ilk buzul oldu.
Gelecekte bu ve benzeri süreçler her yerde görülebilecek. Bilim insanları, Grönland ve Antarktika’da buzulların erimesinin hızlanması nedeniyle, küresel çapta su seviyesinin tahmin edilenden daha fazla yükselebileceği, bunun da yüz milyonlarca insanı yerinden edebileceği uyarısında bulunuyor.
Rusya Hidrometeoroloji Merkezi’nin bilim direktörü Roman Vilfand, Rusya sakinlerinin anormal hava olaylarına alışmaları gerektiğini belirterek uzun yıllar yapılan gözlemler sonucu oluşturulan ortalama hava durumu hesaplamalarının değiştiğini, ortalama hava sıcaklıklarının azalarak yerini anormal hava değişiklilerine bıraktığını söyledi.