Katar’ın OPEC üyeliğinden ayrılma kararı ne anlama geliyor?
Katar, Ocak ayında Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) üyeliğinden ayrılacağını açıkladı.
Katar Enerji Bakanı Saad Şerida el Kaabi dün düzenlediği basın toplantısında sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) üretimine odaklanmak amacıyla OPEC üyeliğinden ayrılmak istediklerini söyledi.
Analistler ve uzmanlar, Katar’ın çok büyük bir üretici olmamasından dolayı bu kararının OPEC’in karar mekanizmaları ya da petrol piyasasına etkisi üzerinde doğrudan bir etki yaratmasının beklenmediğini belirtiyor.
Reuters’a konuşan bir OPEC kaynağı, “Katar büyük bir üretici değildi ama örgüt tarihinde önemli rol üstlenen ülkelerden biriydi” dedi.
Beş kurucu üyenin ardından kuruluşundan bir yıl sonra örgüte katılan ilk ülke olan Katar, 57 yıldır OPEC üyesiydi.
Analistler, Katar’ın bu kararının “psikolojik etkiler yaratması muhtemel sembolik bir adım” olarak görüyor ve arkasında yatan esas nedenin LNG üretimi değil, Suudi Arabistan ile yaşanan diplomatik kriz olduğuna dikkat çekiyor.
RBC Capital Markets emtia stratejisti ve ABD Merkezi Haber Alma Teşkilatı (CIA) eski analisti Helima Croft, Bloomberg’e yaptığı açıklamada, bu kararın sembolik gücünü yüksek olarak tanımladı.
Croft, “LNG üretimine odaklanmanın OPEC üyeliğine aykırı bir durum olmaması, birçok kişinin kaçınılmaz olarak jeopolitik farklılıkların çözülemeyecek kadar derinleştiği yorumunu yapmasına neden oldu” dedi.
‘Katar Suudi Arabistan’ın ağırlığından memnun değil’
OPEC’in en büyük 11’inci petrol üreticisi olan Katar, günlük yaklaşık 600 bin varillik üretimiyle toplam petrol üretiminin yüzde 2’sinden daha az bir bölümünü karşılıyor. OPEC’in en büyük üreticisi olan Suudi Arabistan’ın günlük üretimi ise 11 milyon varil.
Katar, yılda 77 milyon ton LNG üretiyor ve 2024 yılına kadar üretim miktarını da 110 milyon tona çıkarmayı hedefliyor.
Bu kararın arkasında yatan esas nedenin LNG üretiminden çok Katar’ın başta Suudi Arabistan olmak üzere bölgedeki bir dizi ülke ile yaşadığı diplomatik kriz olduğu yorumu da yapılıyor.
OPEC üyeleri Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri, örgüt üyesi olmayan Bahreyn ve Mısır ile birlikte Haziran 2017’den bu yana Katar’a abluka uyguluyor. Ablukanın gerekçesi olarak Katar’ın “terör örgütlerini” desteklemesi gösterilirken, Doha ise bu iddiaları reddediyor.
King’s College London’dan siyasi risk analisti Andreas Krieg, “Katar, Suudi Arabistan’ın bölgedeki ve bölgenin kurumlarındaki ağırlığının kendileri için zararlı olduğunu düşünüyor. Bu mesele, Katar’ın dış etkilerden uzak, bağımsız bir piyasa ve devlet olarak iplerini koparmasıyla alakalı” dedi.
OPEC’in son yıllarda azalan gücü
Üye olmayan devletlerin 2016 yılında örgütle işbirliği yapmaya başlamasının ardından dünyanın en büyük petrol üreticileri Rusya ile Suudi Arabistan’ın doğrudan görüşmeler yürütmesi, OPEC’in karar mekanizmasının da devre dışı kalmasına neden oldu.
Ayrıca, Kuzey Amerika’daki petrol üretiminin artması da güç dengesinin OPEC’in üyelerinin önemli bir kısmının geldiği Orta Doğu aleyhine değişmesine yol açtı.
Analistler, sembolik de olsa, örgütün halihazırda karar mekanizmalarının zayıflamaya başladığı bir dönemde gelen bu kararın OPEC’in kendisini siyasi pazarlıkların üstünde, tamamen ekonomik çıkarlar için bir araya gelmiş bir yapılanma olarak konumlandırmasına ağır bir darbe vuracağını söylüyor.
Cezayir eski Enerji Bakanı ve OPEC’in eski Başkanı Şekip Halil, bu kararın “psikolojik etki” yaratacağını söyledi.
Reuters’a konuşan Halil, “Bu karar, Suudi Arabistan’ın geçtiğimiz yıl boyunca kararları tek başına almasının ardından, diğer ülkeler için de örnek teşkil edebilir” dedi.
1980’li yıllardaki İran-Irak savaşı ve 1990’ların başında Saddam Hüseyin’in Kuveyt’i işgali gibi bölgenin en sıkıntılı dönemlerinde dahi petrol üreticileri, OPEC üyeliğinin avantajlarını kullanmış ve petrol politikaları konusunda iş birliğini sürdürmüştü.
OPEC tarihinde üyelikten ayrılan üç ülke bulunuyor. Ancak bunların ikisi daha sonra üyeliğe geri döndü. Son olarak Endonezya 2016 yılında net petrol ithalatçısına dönüşmesinin ardından üyeliğini askıya almak zorunda kaldı.(BBC)