Polonya’nın kaydettiği ilerleme en iyi başkent Varşova’da görülüyor. Spotlight’ın bu bölümünde, kendini yatırım yapmak için çekici ve rekabetçi bir merkez olarak konumlandıran Varşova’yı keşfe çıkıyoruz.
Polonyalı şehir planlamacısı Echo Yatırım, Varşova’yı inşası devam eden modern bir şehir olarak görüyor. Şu anda eski bir bira fabrikasını içinde konut ve ofis alanlarının bulunduğu şehir merkezinde gösterişli bir yere dönüştürüyorlar. Yönetim müdürü Mikolaj Martyuska şirketin vizyonunu şu şekilde açıklıyor:
“Biz binalar inşa etmiyoruz, gidilecek, yaşanacak yerler yaratıyoruz. Polonya emlak sektöründe eğilim bu yönde ve rekabetçi olmak zorundayız.”
Martyuska’ya “Sizce neden Varşova’ya yatırım yapılmalı? “ diye soruyoruz. Echo Yatırım’ın Yönetim Müdürü’ne göre en önemli neden özgürlük:
“Sanırım Varşova’ya yatırım yapılmasının sebebi, hemen her şeye yatırım yapabiliyor olmak. Esas olan her şey burada. Macro ekonomi, finansal faktörler… Avrupa’da bu kadar şeyin bir arada olduğu başka bir şehir yok.”
Halihazırda Varşova’da 750 bin metrekare alan inşaat halinde ve bunun yarısını gökdelenler oluşturuyor.
Slovak HB Reveais şirketi, Verso Kulesi’ni dikmeye başladığında kendisine “limitimiz gökyüzü” ilkesini belirledi. 310 metreye ulaşarak Avrupa’nın en yüksek gökdeleni olacak kulenin inşası 2020 yılında tamamlanacak. Şirketin tepe yöneticisi Stanislav Frnka, gökdelenin kendisinin de Avrupa gibi çok kültürlü olacağını söylüyor:
“Projeye farklı bakış açıları getirmek için yerel mimarların yanı sıra yabancı mimarlarla da çalışıyoruz.”
Saygın mimar ve iç mimarlar ile yeni teknolojilerin sunduğu olanakları bir araya getiren Varşova birçok küresel markanın ilgisini çekiyor.
Kanadalı emlak danışma şirketi Collier , 1997 yılından bu yana Varşova’da ve kentin her geçen gün daha çekici bir hale geldiğine inanıyor. Şirketin yönetici ortaklarından Monika Rajska-Wolinska’ya göre Brexit en çok Varşova’ya yaramış:
“Yıllar önce buraya yerleşme kararı alan şirketler büyüyor, kendilerini burada oldukça rahat hissediyor ve daha fazla kişiyi işe almak istiyorlar. Yeni yatırımcıları ve şirketleri buraya çekme açısından da önemli bir potansiyel görüyoruz, özellikle de Brexit sonrasında..”
Bir şehirde bu kadar çok ofis alanının olması iş pazarı için olumlu. Ancak, daha fazla yatırımcı çekmek için doğru yetenekleri doğru şirketlerle buluşturmak kritik öneme sahip.
Polonya iş pazarı oldukça aktif. Eylül 2017’de işsizlik oranı %2,3’tü. Michael Page , 2005 yılında Varşova’da kurulan uluslararası bir işe alım ajansı. Şirket her yıl yaklaşık 18 bin adayla görüşmeler yapıyor. Şirketin yönetici müdür ü Yannick Coulange’a göre Polonya’nın en büyük avantajlarından biri eğitim kalitesi:
“Burada yetenekli çalışanlar, ofis alanı ve düşük maliyet arasında iyi bir kombinasyon yakalamak mümkün. Varşova’da çok çeşitli yeteneklere sahip insanlar bulunuyor. Okullarda çok farklı eğitimler veriliyor ve adaylar şirketlerin aradığı dil becerilerine de sahip.”
Yabancı yatırımcıların %81’i Polonya’nın işçi kalitesini etkileyici bulduklarını belirtiyor. En büyük Amerikan yatırım bankalarından JPMorgan, önümüzdeki yıllarda şehirde yeni ofisler açıp 3000 kişiyi işe almayı hedefliyor.
Büyük şirketleri desteklemek ve kente yeni yatırımları çekmek isteyen Varşova belediye binası bir arı kovanı gibi işliyor. Belediye Başkanı Michał Olszewski, ticari girişimleri geliştirmekle sorumlu kişilerden biri. Kendisiyle tarihi Hala Gwardii pazarında bir araya geldik.
Uzun yıllar süren istikrarsızlık döneminden sonra Varşova bugün Avrupa’nın en güvenli 6. kenti. Olszewski’ye göre bu kenti en iyi tanımlayan kelime “dinamik”:
“Kenti en kısa şekilde tasvir edecek kelime dinamik. Dinamik, çünkü çok hızlı bir şekilde değişiyor.”(Euronews)