Yabancı dil öğrenmeli miyiz? Beynimiz ‘evet’ diyor

Yabancı dil öğrenmek özgeçmişimizi zenginleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda beynimizin daha iyi çalışmasına da katkı sağlıyor. Araştırmalar birden fazla dil bilmenin çocukların bilişsel kabiliyetlerini artırdığını, yetişkinlerdeyse yaşlılığın getirdiği zihinsel deformasyonu azalttığını gösteriyor.

İyi bir iş bulmak yahut yurt dışına rahatlıkla seyahat edebilmek için yabancı dil bilmenin gerekliliği herkes tarafından biliniyor. Kültürlerarası iletişimde de dil bilmek tartışmasız öneme sahip.

Öyle ki efsaneye göre Tanrı, aynı dili konuşarak ‘Babil Kulesi’ni inşa eden insanlar kibre kapılınca, onları farklı dillere bölerek cezalandırıyor. Aynı dili konuşamamak anlaşmayı engelleyen bir ceza olarak görülüyor.

Öte yandan çok dillilik üzerine yapılan araştırmaların çoğu, birden fazla dil bilmenin beyin fonksiyonlarını geliştirmeye katkı sağladığını ortaya koyuyor.

• Çift dilliler daha dikkatli ve beyinleri daha esnek

Ulusal Biyoteknoloji Bilgi Merkezi (NCBI) tarafından yürütülen araştırmaya göre, en az iki dil bilen insanlar tek bir dili konuşanlara oranla dikkat ve konsantrasyon sağlamada daha başarılı. Ayrıca iki dillilerin görev değiştirme kapasiteleri de oldukça yüksek. Bunun sebebi iki dilli beynin bir dili kullanırken diğerini engelleme becerisi gösterebilmesi.

Diller arası geçiş yapabilmek, özellikle çocukluk döneminde, kişiye çoklu görev yapabilme ve çok yönlü düşünebilme becersi kazandırıyor.

Araştırmacılar iki dilliliğin bilişsel ve nörolojik yararlarının ilk çocukluk döneminden yaşlılığa kadar uzandığını söylüyor. İki dilli insanlarda beyin bilgiyi daha etkili işleme eğiliminde olduğu için zihinsel gerileme daha az görülüyor.

En az iki dil bilmek ve diller arası geçiş yapabilmenin ayrıca problem çözme kabiliyetini ve karar verme becerilerini artırdığı da araştırmalarla defalarca ortaya konuldu.

Çok dilli olmanın bilişsel faydaları yalnızca bu şekilde büyüyen bireylere özgü değil; hayatın herhangi bir döneminde yabancı dil öğrenmek de beyin için yararlı.

• En az iki dil bilmek bunama ve alzheimer riskini azaltıyor

Çok sayıda araştırma, birden çok dil konuşabilmenin yaşa bağlı olarak ortaya çıkan bunama ve alzheimer hastalığına karşı koruma sağladığını ortaya koyuyor.

Üstelik yabancı dili daha akıcı konuşabilen bunamanın etkilerinden daha iyi korunuyor.

Beyin taramaları, yaşam boyu iki dil bilenlerin bazı beyin bölgelerinde, sadece bir dil bilenlere kıyasla daha güçlü bağlantılar oluşturduğunu gösteriyor. Böylelikle çok dillilerin beyni bunama belirtileri görülmeden önceki hasarlarla daha iyi başa çıkıyor.

Araştırmalardan biri Alzheimer hastalığının aynı evresinde olan çift dillilerin tek dillilerden 5 yaş büyük olduğunu ortaya koyuyor. Yani birden fazla dil bilmek Alzheimer hastalığının gelişimini yavaşlatıyor.

• Dil bilmek hafızayı kuvvetlendiriyor

Beyin de vücudun diğer bölgeleri gibi çalıştıkça güçlenen bir organ. Uzmanlara göre tıpkı kol kasları gibi beyin de egzersizle daha iyi çalışıyor. Yeni bir dil öğrenmek ve konuşmak zihinsel olarak güçlenmeye imkan veriyor. Çünkü yabancı dil, beyin ‘kas’ını güçlendirmeye yardımcı olan kural ve kelime ezberleme faaliyetiyle öğreniliyor.

Bu alıştırmalar genel belleği artırarak hafızayı güçlendiriyor. Yani birden fazla dil konuşanlar, tek dil bilenlere göre isimleri, okuduklarını, günlük yapılması gereken görev listesini vb. daha iyi aklında tutabiliyor.

Araştırmalar yabancı dil öğrenen öğrencilerin matematik, okuma ve anlama testlerinde yabancı dil öğrenmeyenlere göre daha başarılı olduğunu ve daha yüksek puanlar aldıklarını gösteriyor.(Euronews)